Archives

Galeri

Gölge Oyununun İlk Kadın “Hayalisi” Mesleğinin İnceliklerini Genç Kuşaklara Aktarıyor

Türkiye’nin önde gelen Karagöz ustalarından Suat Veral’dan eğitim alan Merve İlken, yıllar içinde kendisini geliştirerek ülkenin ilk kadın “hayalisi” oldu.

Türkiye’nin önde gelen Karagöz ustalarından Suat Veral‘dan eğitim alan Merve İlken, yıllar içinde kendisini geliştirerek ülkenin ilk kadın “hayalisi” oldu.

Ustası Suat Veral’dan aldığı eğitimin ardından yurt içi ve yurt dışında sunduğu gösterilerle beğeni toplayan Merve İlken, kendisi gibi başka kadınların da geleneksel Karagöz sanatı ile ilgilenmesi için çalışmaya başladı. İlken’in bu yoldaki ilk çırakları ise Şevval ve Büşra Veral oldu.

Karagöz sanatında Türkiye’nin ilk hayalisi olma yolundaki hikayesini AA muhabiriyle paylaşan Merve İlken, bu sanatta usta-çırak ilişkisinin önemini vurguladı.

İlk Karagöz ustası Şeyh Küşteri’den bu yana bütün ustaların erkek sanatçılar olduğuna değinen İlken, Türkiye’nin ilk kadın karagöz ustası olmaktan onur duyduğunu dile getirdi. Büyük bir sorumluluğu olduğunu, ancak bundan da memnuniyet duyduğunu ifade eden İlken, şöyle konuştu:

“Bu alanda ilk olmam sadece benim için değil kültürüm, sanatım ve halkım için de önemli. Ustam beni yetiştirdiği zaman ‘Evet sen bu sanatı kadınlara, genç kızlara, tüm ülke halkına göstereceksin, tanıtacaksın, yeni nesillere aktaracaksın ama en önemli bir vazifen de Türk kadınının nasıl böyle erkek egemen bir sanatta yer aldığını gururla göstereceksin.’ dedi. Yurt içinde ve yurt dışındaki programlarımızda Türkiye’nin ilk kadın Karagöz sanatçısı denildiği zaman, gerçekten çok güzel tepkiler alıyorum. Ayakta alkışlanıyorum ama bu Merve’nin alkışlanması değil, geleneksel Türk gölge oyununun alkışlanması oluyor.”

“Perdenin arkasından bir kadın çıkınca şaşırıyorlar”

İzleyenlerin perdede gördükleri Karagöz ve Hacivat karakterlerinin erkek olması nedeniyle duydukları sesin de bir erkeğe ait olduğunu düşündüklerini aktaran İlken, perdenin arkasından çıktığında seyircinin bir kadın görünce şaşırdığını aynı zamanda da mutlu olduğunu anlattı.

Merve İlken, “Hatta bazı anneler ‘Benim kızım da sizin gibi olsa keşke.’ diyor. Eğitimlerimizde kız çocukları ile erkek çocuklarını tabii ki ayırt etmiyoruz. Bu onur ve gurur verici bir şey. Bir kadın olarak da bu tarz tepkiler almak çok hoş.” dedi.

Geleneksel Türk gölge oyununu, genç kuşaklara tanıtmak için çalışmalar yaptığını anlatan İlken, 7’den 77’ye her yaş diliminden öğrencileri olduğundan bahsetti.

Kendisinin ahilik sistemiyle yetiştiğini ve çıraklarını da bu şekilde eğittiğini söyleyen İlken, “Benim ustalarım nasıl bir ahilik sistemiyle geldiyse ben de o şeklide yetiştim. Ustamın mutfağında piştim. Bu noktada Türkiye’nin ilk kadın Karagöz sanatçısı yetişti. Sadece ben olmayacağım. Benden sonraki nesillere de aktarmak durumundayım. Çünkü gelenek ve sistem bunu gerektirir.” dedi.

Çırakları Şevval ve Büşra Veral’ı da ahilik geleneğiyle yetiştirdiğini anlatan İlken, şöyle devam etti:

“Karagöz eğitiminin bir sınırı yok. Çünkü bu çok kadim ve köklü bir sanat. Dolayısıyla 15 gün, 3 ay ya da 5 ay gibi bir zaman diliminde öğrenebilecek bir sanat değil. Karagöz evrensel bir sanat olduğu için kocaman bir deniz, okyanustur aslında. Her geçen gün yeni bir şey öğrenirsiniz. Şevval ve Büşra’nın da eğitimleri devam ediyor. Şu an usta oldular diyemem çünkü onlar da benim ustamdan gördüğüm ve kendimi şekillendirdiğim gibi kendilerini şekillendirecekler. Bu biraz zaman alacak tabii ki. Çünkü hayat insana her yaşında bir şeyler öğretiyor ve gölge oyunu da her geçen gün onu öğrenmek isteyen çırağa da yeni şeyler katıyor.

Amacının erkek egemen bir sanatta kadınlarla ilgili farkındalık oluşturmak olduğunu kaydeden İlken, “Bu sanatı sadece erkekler icra edebilir diye düşünemeyiz. Çünkü günümüzde kadınların girmediği hiçbir meslek dalı yok. Kadınlar da artık perdenin arkasına geçip, bu dünyanın farklı bir açısını görmeli. Dolayısıyla kadınların, bu sanatın içinde de olması gerekir.” ifadelerini kullandı.

“Globalleşen dünyada kültürler kayıp gidiyor”

Merve İlken’in öğrencilerinde 20 yaşındaki Şevval Veral da babası Suat Veral’ın bu sanatın içinde olmasının kendisi için büyük avantaj olduğunu dile getirdi. Veral, “Ustam ‘Ben ilk kadın Karagözcüyüm evet ama bu işe sen de neden el atmayasın?’ dedi. Bu şekilde ben de kendimi yetiştirmeye çalıştım.” dedi.

İlken’in diğer öğrencisi 24 yaşındaki Büşra Veral da doğduğundan beri bu sanatın içinde olduğunu söyleyerek, “Globalleşen dünyada kültürler kayıp gidiyor. Hem kendi kültürümüzü unutmamak adına hem de diğer gençlere örnek olmak adına bunun çok değerli bir şey olduğunu düşündüm. Şu an çalışmalar yapıyoruz, oynatıyoruz. Gayet de güzel oluyor.” diye konuştu.

www.mynet.com

Galeri

500 Yıllık Kültür Mirası Sahnelendi

Türk gölge oyununun önemli ustalarından Suat Veral ile Türkiye’nin ilk kadın gölge oyun sanatçısı Merve İlken, Kağıthane Belediyesi’nin Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında ‘Hacivat Karagöz’ gölge oyunuyla sahne aldı.

Kağıthaneliler Ramazan’da Türk gölge oyununun önemli ustalarından Suat Veral ve Türkiye’nin ilk kadın gölge oyun sanatçısı Merve İlken ile buluştu. Geleneksel Türk kültüründe orta oyunu ve meddahla birlikte ayrı bir öneme sahip olan Gölge Oyunu Karagöz, 500 yıllık bir tarihe sahip.

Hasbahçe Etkinlik Alanı’nda sahnelenen ve Suat Veral’in özel projesi olan Dev Gölgeler Oyunu’nda günümüze dair sosyal konular da hiciv sanatı ele alınarak işlendi. Özellikle çocukların yakından takip ettiği gölge oyununda sağlıklı beslenme, paylaşım ve misafirperverlik gibi konular; Karagöz ve Hacivat’ın o esprili anlatımıyla izleyiciye aktarıldı. Oyunun sonundaysa Suat Veral ve Merve İlken perde önüne geçerek, izleyicilerin gölge oyunu hakkında merak ettiği konuları cevaplandırdı.

Geleneksel Türk gölge oyununa desteklerinden ötürü Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin’e teşekkür eden Veral ve İlken; ‘’ Bu kültürün yaşatılması için böylesi organizasyonlar çok önemli. Dahası Kağıthane Belediyesi, gölge oyunu kültürünün yeni kuşaklara aktarılması için ücretsiz atölye çalışmaları da yapıyor. Bu sayede kültürümüz nesilden nesile aktarılmış olacak.’’ diye konuştu.

 

www.kagithane.istanbul

Genel

23 Nisan’ı Pakistan’lı Çocuklar Karagöz ile Kutladı

Pakistan’ın Lahor şehrinde 22-24 Nisan 2019 tarihleri arasında, geleneksel gölge oyunu sanatçıları Hayali Suat VERAL ve ilk kadın Karagöz sanatçısı Merve İLKEN eşliğinde “Karagöz” ile tanışan çocuklar, atölye çalışmalarında da gönüllerince vakit geçirdi.

Pakistanlı yetim çocuklarla bir araya gelinen etkinlik, Learning Allaince School öğrencileri ve velilere yönelik gerçekleşen gösteri, 60 bin öğrenci kapasiteli Lahor Üniversitesinde öğrenci ve akademisyenler için sergilendi.

 

 

Genel

Hayali, Büyüyünce “Hayali” Olmak

Hayali, büyüyünce “hayali” olmak – Baba mesleği geleneksel Türk gölge oyununa küçük yaşlarda ilgi duymaya başlayan lise üçüncü sınıf öğrencisi Şevval Veral, Karagöz ve Hacivat’a sesiyle hayat vererek bu sanat dalına “en genç hayali” olarak katkı sağlıyor – Türkiye’nin ilk kadın gölge oyunu sanatçısı Merve İlken ile eğitim çalışmalarına 5 yıldır devam eden Şevval’in tek arzusu, bu sanat dalında kendisini geliştirerek “hayali” olmak – Şevval Veral: “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum.

Oyun bitince, izleyicilerle konuşmak, onların beğenilerini duymak çok güzel. İnsanların yüzündeki mutluluk beni de gururlandırıyor. Bu yaşta bu mesleğe başladığım için de gurur duyuyorum, yaşıtlarıma da örnek olduğumu düşünüyorum”

Küçük yaşlarda merak sardığı baba mesleği gölge oyununun inceliklerini öğrenen lise üçüncü sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Şevval Veral’in tek isteği kendisini geliştirerek bir gün “hayali” olmak.

Kağıthane Anadolu İmam Hatip Lisesinde okuluna devam eden Veral, yaşıtlarının çoğu zamanını tablet ve akıllı telefonlarla geçirirken, o kendisini geleneksel Türk gölge oyununa adadı.

Babası usta sanatçı Suat Veral ile Türkiye’nin ilk kadın gölge oyunu sanatçısı Merve İlken’in izinden giden Şevval Veral’in büyüdüğünde tek hayali, iyi bir gölge oyunu ustası olmak.

Geleneksel Türk gölge oyunu sanatında iyi bir noktaya gelmek için 5 yıldır Merve İlken ile birlikte çalışmalarını sürdüren Şevval Veral, İlken’den karakter çizimi, konuşma ve diyalog dersleri alıyor.

– “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum”

Türk gölge oyunuyla çok küçük yaşlarda tanışan 16 yaşındaki Şevval Veral, AA muhabirine, gölge oyununun zevkle yapılan bir meslek olduğunu, beyaz perdedeki karakterleri insanlara yansıtmaktan büyük keyif aldığını anlattı.

Veral, özellikle çocukların gölge oyunu karakterlerini gördüklerinde gülmelerinden mutlu olduğunu dile getirdi.

Gölge oyunu çalışmalarını ustası Merve İlken ile yürüttüklerini belirten Veral, “Ustam bana ilk önce çizim dersi verdi yani bir karakterin nasıl çizileceğini, derinin nasıl işleneceğini, nasıl boyanacağını öğretti. Aynı zamanda konuşma ve diyalogların nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Karagöz ve Hacivat’ın nasıl oynatılacağını, sopalarının nasıl takılacağını gösteriyor. Bu eğitimi yaklaşık 5 yıldır alıyorum.” diye konuştu.

İlk gösterisini ustası İlken ile birlikte 14 Haziran’da Kağıthane’de gerçekleştirdiğini ifade eden İlken, “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum. Oyun bitince, izleyicilerle konuşmak, onların beğenilerini duymak çok güzel. İnsanların yüzündeki mutluluk beni de gururlandırıyor. Bu yaşta bu mesleğe başladığım için de gurur duyuyorum, yaşıtlarıma da örnek olduğumu düşünüyorum.” diye konuştu.

Hedefinin bu meslekte ilerlemek, gölge oyununu tanıtmak olduğunu dile getiren Veral, babası Suat Veral ve ustası İlken ile gölge oyununu yaşatmak için Karagöz Okulu kurmayı hedeflediklerini de aktardı.

Şu an için önceliğinin okulu olduğunu belirten Veral, “Ama aklımda hayali olmak, sanatçı olmak var.” dedi.

– “Kız çocukları bu sanata el atıyor”

Karagöz Ustası Suat Veral da geleneksel Türk gölge oyununun cefasını çeken bir usta olarak, kızının kendi yolunda ilerlemesinin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Yıllardır, gençlerin de geleneksel Türk gölge oyununu öğrenmeleri yönünde çaba sarf ettiğini anlatan Veral, şöyle konuştu.

“Kızımın bu geleneksel sanatımıza el atması, el alması çok önemli. Zaten bizim sanatlarımız, zanaatlarımız genlere bağlı bir şey. Toplumsal değerleri geçmişte atalarımız yapmış, kuşaklar içinde bir şekilde birileri tekrar ele almışlar. Günümüz ortamında Şevval’in bu sanatı işlemesi çok önemli. Bir çok şeyin çabuk tüketildiği günümüzde Şevval’in bu sanatı ele alması çok önemli. Artık kız çocukları bu sanata el atıyor. Geçmişteki koşullar kız çocukları ve kadınlar için uygun olmayabilir ama Şevval ve Merve günümüzde kadınların gücünün ne kadar ortada olduğunu, yapamayacakları hiç bir şeyin olmadığını ortaya koydu.”

Veral, çevresinden de gölge oyununa ilginin arttığını gözlemlediğini belirterek, “Bu kültür hep birlikte yaşatılmalı, varlığını öyle hissettirmeli. Beyaz perdenin arkasında hissettiğim ve yaşadığım şeyleri ortaya koydum. Bunun övgülerini de sevgilerini de katlanarak almaya başladım. Gittiğimiz her yerde hedef kitlemiz çocuklar ve gençler. Belli yaş grupları geçmişteki özlemlerini anlatıyor ama yeni nesil tanımıyor. Bu yüzden çocuklar ve gençler benim hedefimdi.” ifadelerini kullandı.

Gölge sanatının, perdenin yansıyan tarafında bir ulusu, toplumu ve bir değeri yansıttığını dile getiren Veral, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hacivat ve Karagöz her ne kadar birbiriyle didişiyor gibi gözükse de her oyunun sonunda toplumsal barışı simgeler. Karagöz ve Hacivat da olduğu gibi perdeden halka yansıyor. Onun için Şevval ve gençler, bu sanatın yaşatılması noktasında önemli bir çığır açacaklardır. Karagöz Okulu’nun ve Karagöz Müzesi’nin kurulması da bir gereksinimdir.”

 

İSTANBUL (AA) – ÇİĞDEM ALYANAK

https://www.aa.com.tr/tr/yasam/hayali-buyuyunce-hayali-olmak/850088

Galeri

İlken: Karagöz ile Hacivat Her Kuşağa Ayak Uydurabilir

Gölge oyunu yani halk ağzıyla ‘Karagöz ile Hacivat’ın Anadolu topraklarına gelişinin 500’üncü yılı. Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına sahip Merve İlken, aynı zamanda ilk kadın gölge oyunu ustası. İlken “Geleneksel Türk gölge oyunumuz öyle bir sanat ki her kuşağa ayak uydurabilecek kadar değişikliğe açık” diyor.

Gölge oyunu yani nam-ı diğer ‘Karagöz ile Hacivat’ Anadolu topraklarındaki 500’üncü yılını kutluyor. Bugün geleneksel sanatın vücut bulduğu perdenin arkasında ise ilklerin kadını var. Gölge oyunu ustası Merve İlken, kendi dalının ilk kadın ve en genç sanatçısı olarak biliniyor. Ahilik sistemi içinde yetişen sanatçı, aynı zamanda Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanını taşıyor.

Karagöz ve Hacivat ile ilgilenmeye ne zaman başladınız?

Bir ‘hayali’nin (ustanın) oyun kurgulamasına ya da deriden tasvirler yapmasına bire bir şahit olan, işin mutfak kısmını gören bir çocuktum. Fakat Karagöz Hacivat ile bir sanat olarak tanışmam 10 sene önce oldu. Ustam Suat Veral’in aynı zamanda yeğeni olmam bu sanatın bana hediye ettiği ayrıcalıktır. Geleneksel Türk gölge oyunu sanatımızın temelini oluşturan iki ana unsur vardır. Bunlardan biri tasvir yapmak diğeri ise oyun oynatmak. Ustamın izinden gittim. Yine ustamın desteğiyle Kültür Bakanlığı’na müracaat ederek Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanını aldım.

Ustanızdan öğrendiğiniz en büyük şey nedir?

Günümüzde ahiliğin ne demek olduğunu bilmeyen insanlar var. Usta-çırak ilişkisini bilmek, öğrettiklerinden feyz almak çok önemli. Ne olursa olsun bir işin en alt kademesinden başlamak ve öğrenerek temeli sağlam oluşturmak, o işin sizi çok ileriye taşıyacağı anlamına geliyor. Tabii ki bu aşamada iyi bir ustanızın olması da çok önemli. Çünkü sağlam ağaç güzel meyve verir.

Ahilik geleneğine göre siz de birilerini yetiştirmeyi ister misiniz?

Geleneksel Türk gölge oyunu sanatımızda ahilik geleneğini en uzun yaşayan ve dördüncü kuşak olarak devam ettiren sanatçı olarak biri ya da birilerini yetiştirmeyi istiyorum. Çünkü ahilik sistemindeki çırağa böyle bir sorumluluk yükler. Çırak olarak Şevval Veral’i yetiştiriyorum.

Siz hem ilk kadın hem de en genç Karagöz ve Hacivat ustasısınız. Bu zor sınavı nasıl geçtiniz?

Ben çok şükür ki bu sorumluluğun bilincinde olan gelenek ve göreneklerini nesiller boyu aktarmayı başaran Anadolu kadınlarının torunuyum. Geleneksel Türk gölge oyunu sanatı gibi bir değerde kadın sanatçı olmak beni ayrıca mutlu ediyor.

Karagöz ve Hacivat figürünü ele aldığınızda farklı bir yorum getirebildiniz mi? 

Geleneksel Türk gölge oyunumuz öyle bir sanat ki her nesle ayak uydurabilecek kadar değişikliğe açık. Fakat bir o kadar da değiştirilemez yanları var. Gölge oyunundaki Karagöz ve Hacivat gibi belli başlı ana karakterleri değiştiremezsiniz. Sadece oyuna yeni görevler, karakterler ekleyebilirsiniz.

Bu sanatın geleceği konusunda ne düşünüyorsunuz?

Bu sanatın geleceği çok parlak. İnanıyorum ki gençler Karagöz sanatına daha anlamlı gözlerle bakacak. Yurt içi ve yurt dışında yaptığımız tüm programlarda görüyoruz ki çocuklar Karagöz ile bambaşka bir bağ kuruyor. Özellikle yurt dışındaki yabancı çocuklar ve gençler Karagöz’ü tanıdıklarında kopmak istemiyorlar. Evrenselliğin yakalandığı bu kadim sanatta birlik ve barış mesajıyla geleceğin en sevilen karakteri Karagöz ile Hacivat olacak.

Ahilik geleneğini dördüncü kuşak devam ettiren bir sanatçı olarak bu meslekte en önemli kısmın usta-çırak ilişkisi olduğunu söyleyebilirim.

Her şey Yavuz Sultan Selim’in gölge oyunu sanatçısına rastlamasıyla başladı…

Gölge oyunu Anadolu topraklarında nasıl çıktı? 

Bu konuda farklı rivayetler var. Fakat yazılı kayıtlara bakarsak Mısır’dan Anadolu’ya geçti diyebiliriz. 1517’de Mısır’ı fetheden Yavuz Sultan Selim bir gölge oyunu sanatçısına rastlar. Oğlunun da bu sanatı görmesini ister ve sanatçıyı saraya getirir. O tarihten itibaren yeni ‘hayali’ler (usta) yetişir. Hayaliler hem tasvirde hem de oyunların konularında büyük değişikliklere giderek günümüzde bilinen Karagöz Hacivat’ı tasarlamışlar. Biz de bu gölge oyununun Anadolu topraklarına girişinin ve bugünkü halini alışının 500’üncü yıldönümüne özel sanatımızın dününü, bugününü ve geleceğini anlatan bir sergi açtık. Sergide baştan sona ustam Suat Veral’a ait deri üzerine el emeği ile yapılan özel çalışmalar var. Ayrıca Guinness’e aday büyük tasvirleri de sergiliyoruz.

www.star.com.tr