Archives

Genel

Karagöz ve Hacivat Zagreb’de

Türkiye’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan “Karagöz ve Hacivat” gölge oyunu, Yunus Emre Enstitüsünün katkılarıyla Zagreb’de sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Hırvatistan Kültür Bakanlığı, Zagreb Belediyesi, Lisinski Salonu tarafından Zagreb Yunus Emre Enstitüsü ve birçok büyükelçilik ile kuruluşun destekleriyle gerçekleştirilen festival kapsamında, Türkiye adına Hayali Suat Veral ve Türkiye’nin ilk kadın Karagöz ustası olan Merve İlken’in yer aldığı gösteri, 20 Temmuz 2017 Perşembe günü Travno Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Karagöz ve Hacivat arasında geçen karşılıklı komik diyaloglar ve atışmalar ile Karagöz’ün şenlik maceralarının anlatıldığı oyunda, farklı yörelerden müzikler ve geleneksel Türk halk oyunları da gölge oyunu ile beyaz perdede izleyicilere yansıtıldı.

Zagreb 51. Halk Kültürü Festivali 19-23 Temmuz 2017 tarihleri arasında birbirinden farklı etkinliklerle devam etti. Aralarından Türkiye, ABD, İtalya, Brezilya, Arjantin, Jamaika gibi ülkelerden farklı sanat toplulukların da yer aldığı festival beş gün boyunca Zagreb’in farklı noktalarında takip edildi.

 

https://yee.org.tr/tr/haber/karagoz-ve-hacivat-zagrebde

Genel

Hayali, Büyüyünce “Hayali” Olmak

Hayali, büyüyünce “hayali” olmak – Baba mesleği geleneksel Türk gölge oyununa küçük yaşlarda ilgi duymaya başlayan lise üçüncü sınıf öğrencisi Şevval Veral, Karagöz ve Hacivat’a sesiyle hayat vererek bu sanat dalına “en genç hayali” olarak katkı sağlıyor – Türkiye’nin ilk kadın gölge oyunu sanatçısı Merve İlken ile eğitim çalışmalarına 5 yıldır devam eden Şevval’in tek arzusu, bu sanat dalında kendisini geliştirerek “hayali” olmak – Şevval Veral: “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum.

Oyun bitince, izleyicilerle konuşmak, onların beğenilerini duymak çok güzel. İnsanların yüzündeki mutluluk beni de gururlandırıyor. Bu yaşta bu mesleğe başladığım için de gurur duyuyorum, yaşıtlarıma da örnek olduğumu düşünüyorum”

Küçük yaşlarda merak sardığı baba mesleği gölge oyununun inceliklerini öğrenen lise üçüncü sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Şevval Veral’in tek isteği kendisini geliştirerek bir gün “hayali” olmak.

Kağıthane Anadolu İmam Hatip Lisesinde okuluna devam eden Veral, yaşıtlarının çoğu zamanını tablet ve akıllı telefonlarla geçirirken, o kendisini geleneksel Türk gölge oyununa adadı.

Babası usta sanatçı Suat Veral ile Türkiye’nin ilk kadın gölge oyunu sanatçısı Merve İlken’in izinden giden Şevval Veral’in büyüdüğünde tek hayali, iyi bir gölge oyunu ustası olmak.

Geleneksel Türk gölge oyunu sanatında iyi bir noktaya gelmek için 5 yıldır Merve İlken ile birlikte çalışmalarını sürdüren Şevval Veral, İlken’den karakter çizimi, konuşma ve diyalog dersleri alıyor.

– “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum”

Türk gölge oyunuyla çok küçük yaşlarda tanışan 16 yaşındaki Şevval Veral, AA muhabirine, gölge oyununun zevkle yapılan bir meslek olduğunu, beyaz perdedeki karakterleri insanlara yansıtmaktan büyük keyif aldığını anlattı.

Veral, özellikle çocukların gölge oyunu karakterlerini gördüklerinde gülmelerinden mutlu olduğunu dile getirdi.

Gölge oyunu çalışmalarını ustası Merve İlken ile yürüttüklerini belirten Veral, “Ustam bana ilk önce çizim dersi verdi yani bir karakterin nasıl çizileceğini, derinin nasıl işleneceğini, nasıl boyanacağını öğretti. Aynı zamanda konuşma ve diyalogların nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Karagöz ve Hacivat’ın nasıl oynatılacağını, sopalarının nasıl takılacağını gösteriyor. Bu eğitimi yaklaşık 5 yıldır alıyorum.” diye konuştu.

İlk gösterisini ustası İlken ile birlikte 14 Haziran’da Kağıthane’de gerçekleştirdiğini ifade eden İlken, “Perdenin arkasındayken heyecanlanıyorum. Oyun bitince, izleyicilerle konuşmak, onların beğenilerini duymak çok güzel. İnsanların yüzündeki mutluluk beni de gururlandırıyor. Bu yaşta bu mesleğe başladığım için de gurur duyuyorum, yaşıtlarıma da örnek olduğumu düşünüyorum.” diye konuştu.

Hedefinin bu meslekte ilerlemek, gölge oyununu tanıtmak olduğunu dile getiren Veral, babası Suat Veral ve ustası İlken ile gölge oyununu yaşatmak için Karagöz Okulu kurmayı hedeflediklerini de aktardı.

Şu an için önceliğinin okulu olduğunu belirten Veral, “Ama aklımda hayali olmak, sanatçı olmak var.” dedi.

– “Kız çocukları bu sanata el atıyor”

Karagöz Ustası Suat Veral da geleneksel Türk gölge oyununun cefasını çeken bir usta olarak, kızının kendi yolunda ilerlemesinin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

Yıllardır, gençlerin de geleneksel Türk gölge oyununu öğrenmeleri yönünde çaba sarf ettiğini anlatan Veral, şöyle konuştu.

“Kızımın bu geleneksel sanatımıza el atması, el alması çok önemli. Zaten bizim sanatlarımız, zanaatlarımız genlere bağlı bir şey. Toplumsal değerleri geçmişte atalarımız yapmış, kuşaklar içinde bir şekilde birileri tekrar ele almışlar. Günümüz ortamında Şevval’in bu sanatı işlemesi çok önemli. Bir çok şeyin çabuk tüketildiği günümüzde Şevval’in bu sanatı ele alması çok önemli. Artık kız çocukları bu sanata el atıyor. Geçmişteki koşullar kız çocukları ve kadınlar için uygun olmayabilir ama Şevval ve Merve günümüzde kadınların gücünün ne kadar ortada olduğunu, yapamayacakları hiç bir şeyin olmadığını ortaya koydu.”

Veral, çevresinden de gölge oyununa ilginin arttığını gözlemlediğini belirterek, “Bu kültür hep birlikte yaşatılmalı, varlığını öyle hissettirmeli. Beyaz perdenin arkasında hissettiğim ve yaşadığım şeyleri ortaya koydum. Bunun övgülerini de sevgilerini de katlanarak almaya başladım. Gittiğimiz her yerde hedef kitlemiz çocuklar ve gençler. Belli yaş grupları geçmişteki özlemlerini anlatıyor ama yeni nesil tanımıyor. Bu yüzden çocuklar ve gençler benim hedefimdi.” ifadelerini kullandı.

Gölge sanatının, perdenin yansıyan tarafında bir ulusu, toplumu ve bir değeri yansıttığını dile getiren Veral, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hacivat ve Karagöz her ne kadar birbiriyle didişiyor gibi gözükse de her oyunun sonunda toplumsal barışı simgeler. Karagöz ve Hacivat da olduğu gibi perdeden halka yansıyor. Onun için Şevval ve gençler, bu sanatın yaşatılması noktasında önemli bir çığır açacaklardır. Karagöz Okulu’nun ve Karagöz Müzesi’nin kurulması da bir gereksinimdir.”

 

İSTANBUL (AA) – ÇİĞDEM ALYANAK

https://www.aa.com.tr/tr/yasam/hayali-buyuyunce-hayali-olmak/850088

Genel

500. Yılında Zıll- i Hayal” gerçeğe dönüştü.

 

Karagöz ve Hacivat’ın en başarılı temsilcisi Hayali Suat Veral’in “Zılli Hayal Sergisi” ile geleneksel Türk gölge oyununun eğlenceli dünyası Eyüp’e taşındı. Veral’ın eserlerinden oluşan sergi, Eyüp Belediyesi hizmet binası fuaye salonunda açıldı.

Geleneksel Türk gölge oyununun Anadolu topraklarına gelişinin 500. yılında, Eyüp Belediyesi hizmet binası fuaye salonunda Karagöz ve Hacivat sergisi açıldı. Açılış Eyüp Belediyesi Şeker Hayat ve Engelliler Sürekli Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nden (ESER) gelen özel öğrencilerle birlikte gerçekleştirildi. Sergide, Kültür ve Turizm Bakanlığına kayıtlı, geleneksel Türk gölge oyununun en başarılı temsilcisi Hayali Suat Veral’ın kendisine ait işleme tekniği ile hazırladığı 100 adet Karagöz Hacivat oyunu tasviri bulunuyor.

 

1,5 METRELİK KARAGÖZ TASVİRİ

Veral’ın deve ve dana derisinden yaptığı Karagöz ve Hacivat oyunu tasvirleri sergiyi gezenlerin ilgi odağı olurken özellikle Türkiye’de ve dünyada ilk defa yapılan 1 ile 1,5 metrelik tasvirler büyük beğeni topladı. Sergide yer alan tasvirler bir çok sanatseveri çocukluk günlerine götürdü.

Bu arada Karagöz Hacivat ustası Hayali Suat Veral, serginin açılışına katılan ESER ve Şeker Hayat’ın özel çocuklarına tasvirleri tanıttı. Ardından da özel öğrenciler için bir gösteri yaptı. Öğrenciler kendileri için gerçekleştirilen Karagöz Hacivat gösterinde eğlenceli dakikalar yaşarken, perde arkasına geçerek Karagöz Hacivat oynattılar.

 

HAYALİN GÖLGESİNDE SERGİ

Hayali Suat Veral ; “38 yıl boyunca gecemi gündüzüme katarak yaptığım eserlerden oluşan bir sergi. Amacım Türk halkına geleneksel seyirlik oyunlarımızın, özgün tasarımlarıyla, çizimleriyle yapılan eserlerini hem anlatmak hem tanıtmak hem çocuklara ve gençlere öğretebilmektir. Burada göreceğimiz eserler Yavuz Sultan Selim ile başlayan bir tarihe sahip. Tasvirler deve ve dana derisinden yapılıyor. İnce ince uğraşıp derinin üzerini işlemek, tasarlamak, kök boyası ile boyamak ve aynı zamanda da bu sanata bir zenginlik katabilmek çok önemli. Eskiden bizim tasvirlerimiz 30 santim civarındaydı, bizim sergimizde 60 santim de var 1,5 metre de var. Bu bir metrelik tasfirlerimizi Saray Bosna’da 6 bin kişiye oynattık ve oralarda hedeflerimize ulaştık. Topraklarımız arasında yetişen bu değerlere sahip çıkmamız lazım.” diye konuştu.

Genel

Karagöz Dev Gölgesiyle 20.000 Çocuğa Ulaştı

Kökleri Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna dayanan ve kültürel mirasımızın köklü öğeleri arasında yer alan Karagöz ve Hacivat İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ‘ Hacivat ve Karagöz Yeniden Hayat Buluyor’ isimli programları ile çocuklarla buluşuyor.

Kavuklu ile Pişekar, Aşuk ile Maşuk, İbiş ile İhtiyar ve daha birçok karakteri barındıran Geleneksel Sahne Sanatlarının başında geliyor Gölge Oyunları da. Kahramanları olan Hacivat ve Karagöz de köklü Türk kültürünün yüzyıllardan buyana günümüze getirdiği ve gelecek nesillere aktarılması gereken önemli figürlerin başında yer alıyor.

İLK GÖSTERİ ARNAVUTKÖY’DE

İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Spor Salonları’nın bulunduğu okullarda Hacivat ve Karagöz’ü ilk ve ortaokul öğrencileri ile buluşturuyor. “Hacivat ve Karagöz Yeniden Hayat Buluyor” programları kapsamında izleyici ile buluşan ikili, programların ilkinde Arnavutköy Sabri Akın İlkokulu’nda sahneye çıktı.

ÖĞRENCİLER HACİVAT VE KARAGÖZÜ ÇOK SEVDİ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu önemli organizasyonunda Hacivat ve Karagöz’e ses ve hayat veren isim ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı sanatçı, Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı,  ve Hayali Suat Veral.  Suat Veral’ın ışıklı perdenin arkasından çocuklarla buluşturduğu tarihi karakterler çocuk izleyicilerden yoğun ilgi gördü. Hacivat ve Karagöz’ün sorduğu sorulara cevap vererek oyuna ortak olan çocuklar, perdenin önündeki  kadar arkasında olanları da merakla izledi.

20 NİSAN’A KADAR 30 OKULDA SAHNELENECEK

Kültürel mirasın ve folklor zenginlerinin çocuklara anlatılması ve çocukların geleneksel sahne sanatlarını izleyerek öğrenmelerine katkı sağlanması amacıyla       14 Şubat’ta başlayan programlar 20 Nisan’a kadar devam edecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin spor salonlarının bulunduğu 30 okulda sahnelenecek olan gölge oyunları ile Hacivat ve Karagöz’ün dışında Osmanlı Devleti’nin neredeyse köklerine uzanan diğer geleneksel sanatlara olan ilginin de artması bekleniyor.

 

https://genclikspor.ibb.istanbul/ibb-ile-karagoz-ve-hacivat-yeniden-hayat-buluyor/

 

Genel

Büyük Perdede Karagöz Keyfi

Geleneksel Türk gölge oyununun ustalarından hayali Suat Veral, oluşturduğu 1 metrelik tasvirleriyle 3 metrelik perdede Karagöz ve Hacivat’ı sahneliyor.

İzmir Uluslararası Kukla Günleri’ne katılan Suat Veral, AA muhabirine, hayali Küçük Ali’nin 1974’teki ölümünün ardından Karagöz ve Hacivat’taki ivmenin yavaşladığını ifade etti.

Yaklaşık 34 yıldır hayali olarak çalıştığını ve geleneksel Türk gölge oyunu tasvirleri ürettiğini belirten Veral, “Dünyada gölge oyunu ve kukla, ayrı bir yerde bulunuyor. Kitleler çoğalıyor, talep de artıyor. Geleneksel gölge sanatımız da bunlardan geri duracak değil. Büyük salonlarımızın olması nedeniyle büyük tasvirlere ihtiyaç duyuluyor” diye konuştu.

Suat Veral, İzmir Uluslararası Kukla Günleri için yazdığı “Karagöz Şenlikte” oyununu, yetiştirdiği “ilk kadın hayali’ olduğunu belirttiği Merve İlken ile 1 metre boyunda Karagöz tasvirleriyle sahnelediğini kaydederek, şunları söyledi:

“Eni 3 metre, yerden yüksekliği yaklaşık 2,5 metre perdede, büyük salonlarda ilk ve özel çalışmayı İzmir’de sahneliyoruz. İnanılmaz ilgi görüyoruz. Bu, gençlerimiz, toplumumuz, çocuklarımız adına önemli başlangıç olacak, Karagöz bu sayede daha çok ilerleyecek, hiçbir zaman geri kalmayacak.”

Büyük Karagöz tasvirleriyle, daha önce bir kez oyun sahnelediğini hatırlatan Veral, şöyle devam etti:

“Ama bunun farkı, artık geniş kadroyla sahnelenmesi. 20 karakter var. Mesela pilavcı, tahta bacak, çocuklar, kantocu ki eskiler bilir ama çocuklar bunu görünce ayrı mutlu oluyorlar çünkü içindeki hareketler farklılık katıyor. Laz karakterimiz var, bir de horon tepen 4’lü grup var. Bizi temsil eden kültürümüzü, 1 metrelik tasvirlerle yansıtabiliyoruz. 1 metrelik tasvirlerle oyunumuzu sahnelemeyi sürdürmek istiyoruz”

Veral, deriden oluşturulan tasvirlerin, el emeği göz nuru olduğuna değinerek, “Hissettiğimizi ve dokunduğumuzu yapıyoruz. Teknolojinin önüne geçen de bu” ifadesini kullandı.

Büyük tasvirleri, ağırlıklarına rağmen 1,5 metrelik sopalarıyla oynatan Merve İlken ile gurur duyduğunu dile getiren Veral, “İnanıyorum ki dünyada ses getirecek, geleneksel sanatımıza ayrı bir ivme kazandıracak” dedi.

“Gençler devasa tasvirlerle Karagöz’ü dünyanın her tarafında sahneleyecek”

Suat Veral, gençlerin çok yoğun ilgi göstermesine rağmen araştırma yapıp öğrenebilecekleri bir okul bulunmadığına işaret ederek, büyükşehirlerde kurulacak Karagöz müzelerinin, bu açığı kapatabileceğini ifade etti.

İmkan verilmesi durumunda gençlerin devasa tasvirlerle dünyanın her tarafında geleneksel Türk gölge oyununu sahneleyebileceğini vurgulayan Veral, “Bu sanatı, çocuklarımız ve gençlerimiz yaşatacak” diye konuştu.

Veral, 1 metrelik tasvirlerin de yer aldığı “Ustadan Çırağa Karagöz Tasvirleri” sergisinin de İzmir Resim Heykel Müzesi Kültürpark Sanat Galerisi’nde gezilebileceğini kaydetti.

“Sanatımı sevdiğim için artık bana ağır gelmiyor”

Merve İlken de 1 metrelik tasvirlerin kullanıldığı oyunda görev almaktan gurur duyduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bir bayan olarak büyük tasvirleri birkaç dakika perdede tutmak zor olmayabilir ama bunu dakikalara yaydığınız zaman, bayan açısından güç gerektiren bir şey oluyor. Sanatımı sevdiğim için artık bana ağır gelmiyor, daha çok mutluluk veriyor.”

İşi dolayısıyla çok iyi geri dönüşler aldığını anlatan İlken, “Dünya Kadınlar Günü’nde de örnek olduğum için çok mutluyum. Bayanların el atmadığı meslek kalmadı. Bayanlar neden anne gözüyle çocuğu oynamasın, Karagöz’ü oynamasın” görüşünü dile getirdi.

12 ve 20 Mart 2015’te İzmir Sanat’ta, 13 Mart’ta Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi’nde sahnelenecek “Karagöz Şenlikte” oyununun konusu ise şöyle:

“Karagöz ile kadim dostu Hacivat birlikte konuşurlarken, uzaktan gelen müzik seslerini duyan Karagöz, sesin kaynağını merak eder. Bunun sebebini Hacivat’a sorar. Meydanda kocaman bir çadır kurulduğunu ve içinde eğlenceler düzenlendiğini öğrenen Karagöz, heyecanlanır ve Hacivat ile şenliğe giderler.”

aa.com.tr

Genel

Rich Culture of Turkey on Show at Festival

DOHA DOHA has seen many cultural events in the week gone by with First Turkish Festival recently ending at Katara, providing a wonderful opportunity to peep into Turkish traditions and lifestyle.

The event which was held at Katara, was opened by the Ambassador of Turkey to Qatar HE Ahmet Demirok.

A Turkish band paraded around the Katara Esplanade escorting dignitaries to the Building No 3, where the main action took place. There was an ample opportunity for visitors to indulge in Turkish traditional life, which included authentic food waiting to be tasted, typical children’s games, a display of story-telling, tradition folk arts such as shadow plays and lot of other activities to choose from.

There was also a display of rich traditional arts such as silver-making, calligraphy, carpet-weaving and lot more. Some of the arts were as old as thousands of years but carefully preserved in the hands of artisans who have received these skills as passed down to them through generations.

One such art was the art of silver, which has been preserved by the Balik family. Explaining the intricacies of the work was Istepan Balik who hailed from the city of Istanbul. According to him, they still use many motifs which have been passed on from generations and are still in demand.

Their family has received the honour of supplying the ware to many royal families of the Middle East. In addition, they have designed the trophy for the Turkish Football League. ‘It is our first time in Qatar and we are so happy to display our art to the people of Doha,  said Istepan Balik.

Another ancient art of traditional Turkish Shadow Puppetry also attracted a lot of attention of young and old alike. What is known as Karagoz is the art of puppetry, which was made popular during the reign of the Ottomans and preserved in current times by the couple Suat Veral and Merve Ilken. The duo is doing its best to preserve this ancient tradition of entertainment.

The calligraphers during the Ottoman rule received royal patronage and it developed into a style of its own during this period. Husn-I Hat, which literally translates to ‘beautiful calligraphy’, is an art of writing adhering to strict rules of aesthetics and grace and is preserved by the master calligrapher Mustafa Cemil Efe, who also gave a stunning display of his art during the festival.

Kilimworks or carpetweaving is another traditional art popular in Turkey that was displayed during the festival. The project, which was initiated to empower women in Turkey, called Hisar Anatolian Support Society or HADD, displayed the carpets made from the artisans with whom the society is working. The project aims to revive the traditional arts of dyeing wool and kilim-weaving.

archive.qatar-tribune.com